Wall Street'ten Şifreleme Dünyasına: Bir Kadın Liderin Dönüşüm Yolculuğu

Bu hızlı değişen çağda, kadınlar benzersiz bakış açıları ve dayanıklılıklarıyla her alanda kendilerine ait efsanevi hikayeleri yazıyor. Bugün, Altius'un CEO'su Annabelle'e odaklanacağız; onun deneyimi sadece kişisel gelişimin bir örneği değil, aynı zamanda çağın dalgaları içinde kadın gücünün yükselişinin canlı bir yansımasıdır.

Mühendislik ve Fen Bilimleri Arka Planı Finans Yolunu Hazırlıyor

2011 yılında Annabelle, dünya genelinde 20. sırada yer alan Carnegie Mellon Üniversitesi'ne (CMU) matematik ve finans alanında eğitim almak üzere girdi. Mühendislik ve fen bilimleri alanını seçme kararı büyük ölçüde ailesinin etkisiyle şekillendi. Babası finans sektöründe çalışırken, annesi fizik ve yapı mühendisliğine odaklanıyordu; bu tür bir aile ortamı doğal olarak onun mühendislik ve fen bilimlerine olan derin ilgisini geliştirdi. Annabelle, CMU'daki eğitim deneyiminin kendisinin ilerideki kariyer dönüşümü için temel oluşturduğunu itiraf ediyor.

Mezun olduktan sonra, üstün başarıları sayesinde Annabelle Wall Street'te çalışmaya başladı ve iki tanınmış finans kurumunda görev aldı. "Wall Street deneyimi hızla bakış açımı genişletti ve bana değerli sektör deneyimi ve bilgi birikimi kazandırdı. Ancak şunu da fark ettim ki, bu, sonu belirgin bir yoldu." Finansal düzenlemelerin giderek daha katı hale gelmesiyle, Annabelle geleneksel finans alanındaki ürün yeniliklerinin alanının daraldığını hissetti. "O zaman yeni alanları denemeyi düşünmeye başladım." diye hatırlıyor.

Şifreleme Finans: Yeni Bir Başlangıç

2017 yılındaki ICO dalgası "şifreleme finansı"nı daha geniş bir dikkat alanına taşıdı. Annabelle'in birkaç üniversite arkadaşı merkeziyetsiz bir borsa kurdular ve ona blok zinciri ve Ethereum ekosisteminin bilgilerini tanıttılar, ayrıca katılmasını davet ettiler. Annabelle tereddüt etmedi ve bu fırsatı memnuniyetle kabul etti.

2018 yılında, Annabelle resmi olarak şifreleme finans alanına adım attı ve bu borsanın Asya sorumlusunu üstlenerek Asya pazarının genişletilmesi çalışmalarını yönetti. Bu pozisyonda, merkeziyetsiz finans (DeFi) işleyiş mekanizmaları ve teknik zorlukları hakkında derinlemesine bilgi edindi, özellikle blok zinciri teknolojisinin işlem verimliliğini ve güvenliğini artırmadaki potansiyeli ve sınırlamaları üzerinde durdu. Geleneksel finansın tasfiye ve işlem aşamalarındaki gecikmelerini fark etti ve blok zinciri teknolojisini kullanarak geleneksel finansın uygulama alanlarını genişletmeyi hedefledi.

Yenilik Peşinde: 0'dan 1'e Tutku

Sohbetin derinleşmesiyle, Annabelle'in sadece çalışmakla kalmayıp, aynı zamanda sürekli düşünme ve yaratma sürecinin tadını çıkardığını, 0'dan 1'e geçiş sürecini yaşadığını daha fazla hissedebiliyorum.

2018 yılının sonunda, sektör genel olarak zincir üzerindeki likidite eksikliği sorunu ile karşı karşıya kalıyordu, piyasada zincir üzerindeki işlemlere yatırım yapmaya istekli piyasa yapıcılar yoktu. Annabelle, yatırım bankacılığındaki birikimi ve deneyim avantajını kullanarak, likidite sağlayıcıları kurmaya ve merkeziyetsiz ticaret platformuna likidite desteği sağlamaya karar verdi. Bu süreçte, yeni bir şifreleme finans şirketinin ekibiyle tanıştı.

Birçok derinlemesine görüşmenin ardından, Annabelle bu şirketin felsefesinin kendi felsefesiyle yüksek derecede örtüştüğünü keşfetti ve kurucu ekibin de benzer bir geçmişe sahip olduğunu gördü: Amerika'nın önde gelen üniversitelerinden mezunlar, daha önce Wall Street yatırım bankasında çalışmışlar ve ardından şifreleme finans alanına geçiş yapmışlar. "En önemlisi, geleceğe dair vizyonumuz ve gelişim yönümüz birbiriyle uyumlu; ikisi de geleneksel finans ile şifreleme finansı arasında bir köprü olmaya kararlıyız." diyor Annabelle, "Bu yüzden onlarla işbirliği yapmaya ve blockchain sektöründe dünya çapında lider bir finansal hizmet sağlayıcısı inşa etmeye karar verdim."

Bu şirketin altı yılı boyunca, Annabelle ekibiyle birlikte birçok yeni ürünün 0'dan 1'e geliştirilmesini sağladı, yeni iş alanları açtı ve yeni markalar yarattı. Kendi sözleriyle, "Bu altı yıl içinde, başlangıçta hedge fonu ürünleri yapmaktan, sonrasında likidite ile ilgili ikincil piyasa ticaret ürünlerine, ardından birincil piyasa yatırımlarına ve hatta projeleri hızlandırmaya kadar, bu alanda yapılabilecek tüm işlerle denemeler yaptık, artık olgun ve stabil bir platforma dönüştük."

Tam bu sırada, Annabelle yeni bir fikir geliştirdi. "Benim kişisel karakterim, 0'dan 1'e inşa etmeyi, yeni işlerin, yeni ürünlerin geliştirilmesini ve teknik olarak bazı yeni denemeler yapmayı seviyor. " Bu nedenle, yavaş yavaş bu şirketten ayrıldı ve 2024'te Altius Labs'ı kurdu.

Geleneksel blok zinciri sistemlerinde, monolitik yürütme katmanı mimarisi ve birlikte çalışabilirlik tasarımının belirgin sınırlamaları vardır. Bu, ağ tıkanıklığı, yüksek işlem maliyetleri ve yetersiz ölçeklenebilirlik gibi sorunlara yol açar. Annabelle, Altius Labs'ı kurarak sanal makineye (VM) bağlı olmayan modüler yürütme yığını geliştirerek bu sorunları temelden çözmeyi hedefliyor.

Sürdürülebilir Kalkınma Peşinde

Kendini sürekli olarak zorlayan bir kadın lider olarak Annabelle, şifreleme finans sektörünün hayallerini gerçekleştirmesine yardımcı olduğunu ancak aynı zamanda ona yüksek talepler getirdiğini itiraf ediyor.

Sektördeki büyük değişiklikler ve piyasanın sert dalgalanmalarıyla yüzleşmek, mantıklı kalmak, soğukkanlı bir şekilde düşünmek ve sorunları ele almak kolay bir iş değil; bu onun duygusal yönetim yeteneği için büyük bir sınav.

"Girişimcilik başlangıcında her gün sanki 100 metre koşusu yapıyordum, o zaman aceleciydim, kısa vadede sonuçlar görmeyi umuyordum." Annabelle hatırlıyor, "Ama birkaç endüstri döngüsünden sonra şimdi 'sürdürülebilirliğe' daha çok önem veriyorum, uzun vadede etkili bir çalışma ve yaşam tarzı arıyorum."

Şu anda hâlâ işini öncelikli olarak görse de, artık eskisi gibi sadece "uygulama" ve "hızlı sonuç elde etme" ile ilgilenmiyor; daha fazla zaman ayırarak "düşünme" ve "değerlendirme" yapıyor.

Bu anlayış sadece kendisi için değil, ekibine de aktarılmıştır: "Bir sorunla karşılaştığında, hemen yanıt vermek ve uygulamak yerine, durumu doğru bir şekilde değerlendirebilmek, ciddiyetini, önemini ve önceliğini belirlemek daha önemlidir. Bence bu anahtar, değerlendirmek için biraz daha zaman harcamak daha iyidir."

Kadın liderlere yönelik taleplerin yüksek olduğu şifreleme sektöründe, Annabelle zorluklar ve sıkıntılarla karşılaştığında olumlu bir tutum sergileyebildiğini belirtiyor. Bu, onun zor girişimcilik yolunda devam etmesini sağlayan değerli bir nitelik. Kendini zorlamayı sevmenin yanı sıra, sorunları tespit etme ve çözme konusunda da yetenekli. "Bu, muhtemelen INTJ kişilik özelliklerimle ilgili," diye gülerek ekliyor.

Genç Kadınlara Tavsiyeler

Annabelle, Web3 sektörünün geleceğine olumlu bir bakış açısına sahip ve bu alanda ekiple daha derinlemesine keşifler ve denemeler yapmaya istekli.

Rahatlatıcı olan, bu sektöre giren daha fazla genç kadını ve bağımsız kadın liderler olma fırsatını görmesidir.

"Gözlemlerime göre, etrafımdaki kadın liderler ve ekipteki kadın çalışanlar, bu dalgalı pazara daha iyi uyum sağlıyorlar. Sektör büyüme gösterdiğinde aşırı heyecanlanmıyorlar, dip noktalarda da düşmüyorlar, duyguları oldukça dengeli. "Annabelle şöyle dedi: "Bunun kadınların bu sektördeki avantajı olduğunu düşünüyorum ve ayrıca başkalarının duygusal değişimlerini daha keskin bir şekilde algılama yeteneğine sahipler, daha güçlü bir empati becerisine sahipler."

Annabelle, daha fazla genç kadının bu sektöre katılmasını teşvik ediyor. Kendi deneyimlerinden yola çıkarak şunları özetledi: "Aslında en iyi öğrenme yolu denemektir; ister köklü bir şirkete katılarak deneyim kazanmak, ister girişim ekibine katılarak çağın öncüsü olmak, ya da kendi işinizi kurmak olsun, hiçbir fırsatı kaçırmamalısınız. Başarırsanız ya da başaramazsanız, bu hepsi birer büyüme parçasıdır."

Tabii ki, bu süreçte zorluklar ve meydan okumalarla, hatta başarısızlıklarla karşılaşmak kaçınılmazdır. Bu durumda "iyi bir zihniyetle kalmak, deneyim biriktirmek ve bir sonraki fırsat için hazırlıklı olmak" gerekir.

Sonunda, Annabelle genç kadınlara şirket seçimi konusunda bazı önerilerde bulundu. Erken aşama şirketlerini değerlendirirken, ekip kalitesinin öncelikli bir faktör olması gerektiğine inanıyor. Dürüstlük, samimiyet ve olumlu motivasyonlar, şirketin genel iş yönünden daha önemli olan, taviz verilemeyecek standartlardır.