Avrupa'nın yeni enerji araçları pazarı son dönemde belirgin bir değişim trendi göstermektedir. 2022 yılında, Avrupa'nın 31 ülkesi yeni enerji araçları satışları 2.94 milyon adet olarak gerçekleşti. Yıllık bazda %2.2'lik bir düşüş yaşansa da, genel otomobil pazarındaki %1'lik büyüme oranına kıyasla yine de belirli bir dayanıklılık sergilemektedir.

Geçen yıl satışlardaki düşüşün başlıca nedeni, sübvansiyon politikasının geri çekilmesidir. Sübvansiyonların azalmasıyla birlikte, elektrikli araçların fiyat avantajı belirgin şekilde azalmakta ve bu durum doğrudan tüketicilerin satın alma isteğini etkilemektedir. Bu fenomen, diğer bölgelerin karşılaşabileceği zorlukların da habercisi olabilir.

Ancak, 2023 yılında Avrupa'nın elektrikli araç pazarında bir toparlanma görünümü var. Başlıca 9 ülkenin elektrikli araç aylık satışları, yıllık bazda %25'in üzerinde bir büyüme gösterdi ve Mayıs ayında yıl içindeki en yüksek %36'lık orana ulaştı. Bu değişimin başlıca iki nedeni var: İlk olarak, karbon salınımı politikalarının sıkılaşması, otomobil üreticilerini toplam salınımı dengelemek için yenilenebilir enerji modellerini artırmaya zorladı; ikincisi, bazı bölgeler vergi teşvikleri uygulayarak üreticilerin elektrikli araçları teşvik etme çabalarını artırmalarını sağladı.

Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa, Avrupa'nın elektrikli araç satışlarında üç büyük lider olarak, toplam satışları Avrupa'nın %53'ünü oluşturmaktadır. Detaylı olarak bakıldığında, Almanya'nın geçen yılki satışları 570 bin araç ile pazar penetrasyon oranı %20'dir; Birleşik Krallık, 550 bin araç satış ve %28 penetrasyon oranı ile ikinci sıradadır; Fransa ise 440 bin araç satış ve %25 penetrasyon oranı ile üçüncü sırada yer almaktadır. Dikkate değer bir nokta ise, Almanya ve Fransa'nın geçen yılki satış performanslarının zayıf olmasına rağmen, Birleşik Krallık'ın vergi teşvik politikası uygulaması sayesinde pazar performansının görece daha iyi olmasıdır.

Geleceği öngördüğümüzde, Avrupa'nın elektrikli araçlar pazarının gelişim yolu, politika değişiklikleri, teknolojik ilerlemeler ve tüketici kabulü gibi çok sayıda faktörden etkilenmeye devam edecektir. Ülkelerin hükümetleri ve otomobil üreticileri stratejilerini sürekli olarak ayarladıkça, pazarın istikrarlı bir büyüme eğilimi göstermesi beklenmektedir. Ancak, sübvansiyonların azalmasının ardından pazarın canlılığını nasıl koruyacağı, tüm tarafların ortaklaşa yüzleşmesi gereken bir zorluktur.