Trump tekrar Powell'ı eleştirdi, faiz oranı savaşı kapıda mı?
Yerel saatle 13 Temmuz'da, Maryland eyaletindeki Andrews Hava Üssü'nün pistinde, ABD Başkanı Trump, Fed Başkanı Jerome Powell'a yeniden ateş açarak, istifasını sert bir dille talep etti. Trump açıkça söyledi: "Powell ülke için çok kötü. Dünyanın en düşük faiz oranına sahip olmalıyız, ancak aslında böyle değil." Bu ifadeler, zaten dikkatle izlenen Fed ile Beyaz Saray arasındaki gerginliği yeniden artırdı.
Bu, Trump'ın Powell'a karşı ateş açtığı ilk kez değil. Geçmişe bakıldığında, Trump Beyaz Saray'a yeniden döndüğünden beri, sıklıkla Federal Rezerv'in para politikalarına duyduğu memnuniyetsizliği dile getirdi, Powell'ı defalarca açıkça eleştirdi. Ancak bu kadar sert bir suçlama, her kesimden güçlü bir ilgi uyandırdı. Trump her zaman ekonomik büyümeyi vurguladı; onun düşüncesine göre, düşük faiz oranları, ekonomiyi hızlı bir şekilde büyütmek için güçlü bir araçtır ve Amerika ekonomisinin roket gibi hızlı bir şekilde gelişmesini sağlayabilir. Aşırı düşük faiz oranları ile, işletmelerin yatırımlarını artırmalarını, halkın tüketimini teşvik etmelerini ve dolayısıyla istihdam ve ekonomik refahı artırmalarını umuyor.
Fed tarafında, Powell'ın liderlik ettiği karar alma organı, enflasyonu kontrol etmeyi birincil görev olarak görmektedir. Powell'a göre, fiyat istikrarı, ekonomik sağlıklı gelişimin temelidir. Faiz oranları çok düşük seviyelere düşerse, piyasada para arzının aşırı artmasına neden olabilir ve bu da fiyatların fırlamasına yol açarak ekonominin istikrarlı yapısını bozabilir. Örneğin, geçmişte bazı ülkelerin para politikalarında aşırı genişlemeye gitmesi, nihayetinde kötüleşen enflasyona yol açmış ve ekonomiyi uzun süreli bir karmaşaya sokmuştur; bu tür örnekler, Powell'ın karar alırken önemli referanslarıdır.
Bugün, Trump ile Powell arasındaki çatışma giderek keskinleşiyor, yaklaşan faiz oranı savaşının olağanüstü şiddetli hale gelmesi muhtemel. Piyasa tepkilerine bakıldığında, birçok yatırımcının endişelenmeye başladığı görülüyor. Deutsche Bank stratejistleri, Trump'ın Powell'ı erken istifaya zorlaması riskinin piyasa tarafından ciddi şekilde hafife alındığı konusunda sert uyarılarda bulundu. Eğer Powell gerçekten istifa etmek zorunda kalırsa, 24 saat içinde dolar ticaret ağırlıklı endeksi %3-4 oranında çökebilir, ABD sabit getirili piyasa da %30 - 40 baz puanlık bir satış baskısıyla karşılaşacaktır. Görüldüğü üzere, bu faiz oranı savaşı patlak verirse, küresel finansal piyasalarda da sarsıntılar meydana gelebilir.
Özellikle Trump'ın tarzının her zaman doğrudan olduğu ve intikam almanın ünlü olduğu belirtilmelidir. Geçmişte, Trump'ın politikalarını engelleyen kişiler üzerinde sürekli baskı kurduğu bilinmektedir. Powell'ın faiz oranı konusundaki ısrarı, şüphesiz Trump'ın kırmızı çizgisine dokundu. Ancak Powell da boş bir temele sahip değil; Trump'ın başkan olarak görevden alma yetkisi olmadığını defalarca belirtti, görev süresi sona erene kadar çalışacağını, yani 2026 Mayıs'a kadar devam edeceğini söyledi. Ayrıca, ABD Merkez Bankası'nın bağımsızlığı, belirli bir ölçüde hukuk ve sistem tarafından korunmaktadır.
Her ne kadar bu güç ve politika mücadelesinin sonunda nereye varacağı belirsiz olsa da, piyasa bunu yakından takip ediyor. Yatırımcılar endişeli, şirketler de temkinli davranarak üretim ve yatırımlarını artırmaktan çekiniyor. Gelecekte, Trump baskıyı artırmaya devam edecek mi? Powell ise mevzisini koruyabilecek mi? Bu faiz oranı savaşının dumanı çoktan yayıldı, gelişmeler herkesin merakla beklemesi gereken bir durum.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Trump tekrar Powell'ı eleştirdi, faiz oranı savaşı kapıda mı?
Yerel saatle 13 Temmuz'da, Maryland eyaletindeki Andrews Hava Üssü'nün pistinde, ABD Başkanı Trump, Fed Başkanı Jerome Powell'a yeniden ateş açarak, istifasını sert bir dille talep etti. Trump açıkça söyledi: "Powell ülke için çok kötü. Dünyanın en düşük faiz oranına sahip olmalıyız, ancak aslında böyle değil." Bu ifadeler, zaten dikkatle izlenen Fed ile Beyaz Saray arasındaki gerginliği yeniden artırdı.
Bu, Trump'ın Powell'a karşı ateş açtığı ilk kez değil. Geçmişe bakıldığında, Trump Beyaz Saray'a yeniden döndüğünden beri, sıklıkla Federal Rezerv'in para politikalarına duyduğu memnuniyetsizliği dile getirdi, Powell'ı defalarca açıkça eleştirdi. Ancak bu kadar sert bir suçlama, her kesimden güçlü bir ilgi uyandırdı. Trump her zaman ekonomik büyümeyi vurguladı; onun düşüncesine göre, düşük faiz oranları, ekonomiyi hızlı bir şekilde büyütmek için güçlü bir araçtır ve Amerika ekonomisinin roket gibi hızlı bir şekilde gelişmesini sağlayabilir. Aşırı düşük faiz oranları ile, işletmelerin yatırımlarını artırmalarını, halkın tüketimini teşvik etmelerini ve dolayısıyla istihdam ve ekonomik refahı artırmalarını umuyor.
Fed tarafında, Powell'ın liderlik ettiği karar alma organı, enflasyonu kontrol etmeyi birincil görev olarak görmektedir. Powell'a göre, fiyat istikrarı, ekonomik sağlıklı gelişimin temelidir. Faiz oranları çok düşük seviyelere düşerse, piyasada para arzının aşırı artmasına neden olabilir ve bu da fiyatların fırlamasına yol açarak ekonominin istikrarlı yapısını bozabilir. Örneğin, geçmişte bazı ülkelerin para politikalarında aşırı genişlemeye gitmesi, nihayetinde kötüleşen enflasyona yol açmış ve ekonomiyi uzun süreli bir karmaşaya sokmuştur; bu tür örnekler, Powell'ın karar alırken önemli referanslarıdır.
Bugün, Trump ile Powell arasındaki çatışma giderek keskinleşiyor, yaklaşan faiz oranı savaşının olağanüstü şiddetli hale gelmesi muhtemel. Piyasa tepkilerine bakıldığında, birçok yatırımcının endişelenmeye başladığı görülüyor. Deutsche Bank stratejistleri, Trump'ın Powell'ı erken istifaya zorlaması riskinin piyasa tarafından ciddi şekilde hafife alındığı konusunda sert uyarılarda bulundu. Eğer Powell gerçekten istifa etmek zorunda kalırsa, 24 saat içinde dolar ticaret ağırlıklı endeksi %3-4 oranında çökebilir, ABD sabit getirili piyasa da %30 - 40 baz puanlık bir satış baskısıyla karşılaşacaktır. Görüldüğü üzere, bu faiz oranı savaşı patlak verirse, küresel finansal piyasalarda da sarsıntılar meydana gelebilir.
Özellikle Trump'ın tarzının her zaman doğrudan olduğu ve intikam almanın ünlü olduğu belirtilmelidir. Geçmişte, Trump'ın politikalarını engelleyen kişiler üzerinde sürekli baskı kurduğu bilinmektedir. Powell'ın faiz oranı konusundaki ısrarı, şüphesiz Trump'ın kırmızı çizgisine dokundu. Ancak Powell da boş bir temele sahip değil; Trump'ın başkan olarak görevden alma yetkisi olmadığını defalarca belirtti, görev süresi sona erene kadar çalışacağını, yani 2026 Mayıs'a kadar devam edeceğini söyledi. Ayrıca, ABD Merkez Bankası'nın bağımsızlığı, belirli bir ölçüde hukuk ve sistem tarafından korunmaktadır.
Her ne kadar bu güç ve politika mücadelesinin sonunda nereye varacağı belirsiz olsa da, piyasa bunu yakından takip ediyor. Yatırımcılar endişeli, şirketler de temkinli davranarak üretim ve yatırımlarını artırmaktan çekiniyor. Gelecekte, Trump baskıyı artırmaya devam edecek mi? Powell ise mevzisini koruyabilecek mi? Bu faiz oranı savaşının dumanı çoktan yayıldı, gelişmeler herkesin merakla beklemesi gereken bir durum.