Web3 alanında Asyalı kadın girişimciler: Kendini sürekli zorlayarak, cesurca hayallerinin peşinden koşuyorlar

Ateşli Web3 sektöründe, bir Asyalı kadın girişimci, cesareti, zekası ve kararlılığı ile bu fırsat ve zorluklarla dolu alanda kendine ait bir alan açmayı başardı. O, TruBit'in CEO'su, sürekli kendini zorlayan bir girişimci ve aynı zamanda Web3 sektörünün kararlı bir destekçisi. Onun girişimcilik serüveni, muhteşem bir mücadele hikayesi olarak değerlendirilebilir ve daha fazla kadının cesurca hayallerinin peşinden koşmasına ilham vereceğine inanıyorum.

Kendini Sürekli Geliştiren Girişimci

Bu kadın girişimcinin girişimcilik yolculuğu üniversite döneminde başladı. Sınıf arkadaşları kampüs yaşamının tadını çıkarırken, o büyük şirketlerde staj yaparak değerli sektör deneyimi biriktiriyordu. Kendi sözleriyle: "Ne istediğimi çok erken anladım ve bunun için %100 çaba göstermeye istekliydim."

Mezuniyetinin ardından, ABD'ye uluslararası ticaret yapmak için gitti ve kendi çabası ve zekası sayesinde hayatının ilk büyük kazancını elde etti. Ancak, bu başarıyla yetinmedi. Kendini yeni şeyler keşfetmeyi seven bir "sürekli girişimci" olarak tanımladı; belki de bu merak, sonraki hikayenin temelini oluşturdu.

2008-2009 yıllarında, küresel ekonomik kriz dünyayı sarhoş etti ve sayısız insanı paniğe sürükledi. Ama o, bu karanlıkta umut gördü. Diğerleri korkup geri çekilirken, o yeni fırsatları keskin bir şekilde yakaladı ve yatırım alanına kararlı bir şekilde girdi. Bu karar, sadece onun yaşam yolunu değiştirmekle kalmadı, aynı zamanda gelecekteki girişimcilik yolculuğunun temellerini attı.

2017 yılında, blok zinciri dalgası geldi. Bir arkadaş aracılığıyla, Bitcoin ile tanıştı. Yeni teknolojinin potansiyeli onu derinden etkiledi, bu yüzden blok zinciri beyaz kağıtlarını derinlemesine incelemeye ve Ethereum ekosistemini anlamaya başladı. Derin bir araştırma ve düşünmenin ardından, blok zinciri ve Web3 endüstrisinin büyük bir gelişim potansiyeline sahip olduğuna kesin olarak inandı ve cesurca tüm kalbiyle kendini bu alana adadı, dijital varlıklara yatırım yapmak için özel bir fon kurdu.

Belki de "Fırsatlar her zaman hazırlıklı olanlara gelir" sözüne bir kanıt niteliğindedir. Yatırım sürecinde birçok kripto para borsası ile tanıştığı ve borsalar hakkında derin bir bilgi ve birikim edindiği için, daha sonra Latin Amerika'ya pazar araştırması yapmak üzere gittiğinde, orada kripto finansın gelişim fırsatını gördü ve TruBit'in girişim yolculuğuna başladı.

Uluslararası ticaretten yatırım alanına, ardından Web3 sektörüne kararlı bir şekilde adım atmasına kadar, onun her dönüşümü cesur gibi görünse de, kendini sürekli olarak zorlamayı seven bir karakter özelliğini de gözler önüne seriyor.

Kendisine neden sürekli olarak kendini zorlamayı sevdiği ve kendisini "sürekli girişimci" olarak tanımladığı sorulduğunda, o doğal bir şekilde yanıtladı: "Belki de bu karakterimden kaynaklanıyor, yeni olasılıkları keşfetmeyi doğuştan seviyorum."

Aile ortamının etkisiyle, küçük yaştan itibaren ticaret dünyasına büyük bir merak duydu. İlkokul yaz tatilinde küçük ticaretler yapmayı denedi ve erken yaşta alım satım mantığını deneyimledi. Gülümseyerek, "Umuyorum ki sadece 0'dan 1'e değil, sürekli kendimi zorlayarak, sürekli sınırları aşarak 1'den 10000'e ulaşacağım." dedi.

TruBit'in Yükselişi: Uyumlu İşletmeyi ve Çeşitli Ekip Yönetimini Sürdürmek

TruBit'in hikayesi, hem tesadüfi kıvılcımlar hem de zorunlu azim ile dolu sürprizler ve zorluklarla dolu bir macera gibidir.

Bir tesadüfi Latin Amerika pazarı incelemesi sırasında, büyük bir fırsatı keskin bir şekilde fark etti. Latin Amerika pazarı, enflasyon, para birimi istikrarsızlığı ve geniş bir halk kesiminin banka hesabının olmaması gibi sorunlarla karşı karşıya ve dolar gibi yasal para birimlerine erişim son derece zor. Dijital para birimlerinin merkeziyetsizliği ve kolay işlem yapabilme özellikleri, bu sorunlara tam olarak çözüm sunuyor. Aniden bu pazarın sonsuz olanaklar barındırdığını fark etti ve burada yeni bir girişim yolculuğuna çıkmaya karar verdi.

Böylece, tereddüt etmeden Latin Amerika pazarına atıldı ve TruBit'i kurdu - uyumlu bir dijital para platformu. Bu platform yalnızca dijital para ticaretini kapsamakla kalmıyor, aynı zamanda ödeme gibi çeşitli uygulama alanlarına da uzanıyor, B ve C tarafı müşterilere hizmet sunuyor ve yerel pazara daha kullanışlı, verimli finansal çözümler getirmeyi amaçlıyor.

TruBit, Web3 alanında cesur bir deneme haline geldi. Heyecanla şöyle söyledi: "Vizyonumuz asla değişmedi, blockchain teknolojisinin yaygınlaştırılmasını ve uygulanmasını sağlamak, onu gerçek anlamda ana akıma entegre etmek ve daha geniş bir değer yaratmak istiyoruz."

"Uyumlu İşletme" onun TruBit için belirlediği temel gereklilikti. Ancak Latin Amerika'da dijital para ile ilgili işlerin uyumlu hale getirilmesi neredeyse hiç kimsenin denemediği bir şey. Düzenleyici kurumlar bu tür yeni işlerle ilgili çok az şey biliyor ve nasıl denetleyeceklerini bilmiyorlar.

Daha zor olanı, lisans alma sürecinin uzun ve zahmetli olmasıdır. Belgelerin hazırlanmasından düzenleyici kurumlarla iletişime geçmeye kadar her aşama büyük zaman ve enerji gerektirmektedir. Bu süreçte, finansal baskılar, ekip yönetimi gibi sorunlar da peş peşe gelmektedir. Birçok şirket bu zorluklarla karşılaştığında vazgeçmeyi tercih etti, ama o vazgeçmedi. Kararlı inancı ve azmiyle ekibiyle birlikte direndi. Üç yıl süren çabalarının ardından, sonunda Meksika'nın ilk dijital para uyumlu işletme lisansını aldılar.

"Süreklilik, başarımızın anahtarıdır." diye özetledi, "Bu süreçte, sadece farklı kültürel arka planlarda insanlarla nasıl iletişim kuracağımı öğrenmekle kalmadım, aynı zamanda zorluklar ve belirsizlikler içinde odaklanma ve ilerleme yeteneğimi de geliştirdim."

TruBit'in takım üyeleri Meksikalılar, Amerikalılar, Çinliler, Arjantinliler, Brezilyalılar gibi farklı ülkelerden ve kültürel geçmişlerden gelmektedir. Böyle çeşitli bir takımı nasıl yöneteceği, onun karşılaştığı bir diğer önemli konudur.

"Öncelikle saygı, her ülkenin kültürüne ve geleneklerine saygı duymalıyız." dedi, "Herkesi tek bir modelle yönetemeyiz, aksine yerel koşullara göre hareket etmeli, farklı kültürel bağlamlardaki düşünme biçimlerini anlamalı ve karşılıklı güven ve işbirliği temelleri oluşturmalıyız."

Aynı zamanda, şirketin felsefesiyle uyumlu yetenekleri seçmeye de özen gösteriyor. İşe alım sürecinde, adayların uzmanlık becerilerini değerlendirmenin yanı sıra, çoklu mülakatlar ve testler yapıyor; öğrenme yetenekleri, takım çalışması becerileri, farklı kültürlere karşı hoşgörüleri ve şirketin değerlerini benimseyip benimsemediklerine de dikkat ediyor. Takım üyelerinin hepsinin hevesli, sürekli öğrenen ve şirketle birlikte büyüyen bireyler olmasını umuyor. Onun liderliğinde, TruBit'in ekibi çok kalabalık olmasa da, her birey son derece yetenekli; hem bağımsız olarak görev alabiliyor hem de yakın bir iş birliği içinde çalışarak şirketin büyümesini ve yeniliklerini birlikte ilerletebiliyor.

Bugün, TruBit dijital para ve blockchain teknolojisini uluslararası ödemeler alanında uygulamaya odaklanıyor. "Dijital paranın uluslararası ödemelerdeki büyük potansiyelini gördük, geleneksel ödeme yöntemlerinin birçok sorununu etkili bir şekilde çözebilir." dedi, "Hedefimiz işletmelere verimli, düşük maliyetli uluslararası ödeme çözümleri sunmaktır."

TruBit şu anda esas olarak B tarafı müşterilere odaklanıyor. B tarafı pazarının dijital para birimlerine olan talebinin büyük olduğunu düşünüyor. Latin Amerika'da, şirketler geçmişte sınır ötesi ödemeler için genellikle SWIFT'e bağımlıydı, ancak bu yöntem yalnızca 5-7 gün içinde ulaşmakla kalmıyor, aynı zamanda maliyetler genellikle %2-%3'e kadar çıkabiliyor ve şirketlerin daha iyi bir seçeneği yoktu. TruBit, profesyonel ekip ve uyumlu operasyonlara dayanarak, genellikle birkaç dakika ila onlarca dakika içinde fonların ulaşmasını sağlayan, daha verimli ve maliyet avantajı sunan bir çözüm sunuyor ve işlem maliyetleri de %1'in altında.

Bu arada, TruBit de C tarafı pazarını sürekli genişletiyor. Amerika'da yaşayan Latin Amerikalılar için, geçmişte sınır ötesi para transferleri genellikle Western Union'a bağımlıydı; bu da yüksek ücretler, yavaş hızlar ve fiziksel noktalarda işlem yapma gerekliliği anlamına geliyordu. Artık, TruBit sayesinde daha düşük maliyetle ve daha hızlı bir şekilde para transferi yapabiliyorlar. Ayrıca, TruBit B tarafı müşterilere hizmet vererek, B2B2C modeli ile daha fazla C tarafı kullanıcıya dolaylı olarak ulaşarak, daha fazla kişinin daha verimli ve daha kapsayıcı sınır ötesi ödeme hizmetlerinden yararlanmasını sağlıyor ve dijital para kullanımının günlük finansal senaryolara gerçekten entegre olmasını sağlıyor.

"O" Gücünün Uyanışı: Kadın Girişimciliğinde Yeni Bir Yolculuğa Öncülük Etmek

Web3 sektöründe belirli başarılar elde etmiş bir kadın lider olarak, kadınların bu alandaki rolü hakkında derin bir anlayışa sahip. "Bu sektöre katılan kadınların sayısının artması harika!" diye heyecanla belirtti, "Bu sektör hâlâ erkek egemen olsa da, kadınların oranı giderek artıyor, bu bana umut veriyor."

O, kadınların Web3 sektöründe girişimci olmasının, engebeli bir dağ yolunda yürümeye benzediğini düşünüyor; hem güzel manzaralar hem de zorlu zorluklar var. "Kadınlar genellikle erkeklere göre daha dayanıklıdır ve daha fazla baskıya dayanabilirler," dedi. "Kolayca pes etmeyiz, yollarımız dikenlerle dolu olsa bile, elimizden geleni yaparak devam etmeye çalışırız." Ayrıca, kadınların risk bilincinin nispeten yüksek olduğunu ve kolayca risk almadıklarını belirtti. "Bu, bizi bazı büyük risklerin kaybından belirli bir ölçüde koruyor, ancak aynı zamanda bazı fırsatları kaçırmamıza da neden olabilir," diye içini döktü.

Yatırım ve kaynak sağlama konusunda kadınlar daha fazla zorlukla karşılaşabilir. Bazı üst düzey endüstri etkinliklerinde genellikle tek kadınlardan biri olduğunu hatırlıyor ve bazen başkalarının ona önyargılı bir şekilde bakışlarını dahi yaşadığını belirtiyor. "İnsanlar genellikle görünüşüme ve cinsiyetime dayanarak yeteneklerimi yargılıyorlar, profesyonel yeterliliğimi ve başarılarımı göz ardı ediyorlar." Bir an duraksadı, ama hemen ardından kararlılıkla ekledi: "Ama kadınların bunun karşısında geri adım atmaması gerektiğini, aksine kendilerini daha fazla kanıtlamak için daha fazla çaba göstermeleri gerektiğini düşünüyorum."

Kadın rol modellerinden bahsederken, uzun bir süre düşündü. Gerçek bir rol modelin sadece iş dünyasında başarılı olmakla kalmayıp, aynı zamanda topluma ve insanlığın geleceğine derin bir etki yapabilmesi ve ruhsal düzeyde başkalarına ilham verebilmesi gerektiğini düşünüyor. "Aslında, bu dünyada birçok mükemmel kadın rol modeli var, her birinin öğrenecek bir yönü var. Benim için önemli olan cinsiyet değil, onların sergilediği zeka, cesaret ve etki." dedi.

O, başarılı kadın liderlerin dayanıklılık, hırs ve bilgi gibi bazı ortak özelliklere sahip olduğuna inanıyor. "Bu özellikler, zorluklarla karşılaştığımızda dayanabilmemizi, daha yüksek hedefler belirleyebilmemizi ve sorunları bilgiyle çözebilmemizi sağlıyor." Dedi ki, "Ama herkesin kendine özgü deneyimleri ve kişilikleri var, bu deneyimler ve kişilikler nihayetinde bizim benzersiz benliğimizi oluşturuyor."

Web3 sektörüne girmek isteyen genç kadınlar için birçok önerisi var. Öncelikle hedeflerini netleştirmeleri ve ne tür bir insan olmak istediklerini düşünmeleri gerektiğini vurguluyor. Bu sektöre girmeden önce, sektör hakkında derinlemesine bilgi edinmeleri ve net bir kariyer planı oluşturmaları gerekiyor. Genç kadınların iş ve staj fırsatlarını dikkatli bir şekilde seçmeleri gerektiğini de hatırlatıyor. Özgeçmiş gönderirken, bu işin kendi becerilerini geliştirip geliştirmeyeceğini ve kariyer planlarıyla uyumlu olup olmadığını düşünmeleri gerektiğini belirtiyor.

Kadın gücünün geleceğine dair büyük bir güveni var. "Sanıyorum, daha fazla kadının bu sektöre katılmasıyla birlikte, kadın gücü daha fazla insan tarafından görülecek." dedi, "Bu sektörde sadece başarılı olmakla kalmayacağız, aynı zamanda sektöre benzersiz bir bakış açısı ve değer katacağız."

Onun hikayesi, Web3 sektöründeki kadınların muhteşem bir patlamasıdır ve "o" gücünün bir kez daha güçlü bir şekilde yorumlanmasıdır.